Taner Kılıç

Taner Kılıç

[email protected]

TV Programları Aile Düzenini Bozuyor

01 Eylül 2021 - 16:54

Merhaba sayın okuyucular bu haftaki yazımız TV Programları üzerine olacak.  Yıllardır saçma sapan programlar yayınlandı. Evlilik programları, Gençlik programları, haber yorum programları Vs.vs.
Bu programlar maalesef insanların psikolojisini bozarak Aile yapısını yerle bir ediyor. Yıllardır takip etmekteyim ne yazıkki hiçte olumlu yayınlar yapılamamaktadır. Üst düzey yetkililer bunları görmezden gelip hiç uyarı yapmıyor nede programlar kapatılıyor. RTÜK’e bir çok şikayet edilmesine rağmen bir sonuca varılmıyor.

Şimdi daha önce Türk Psikoloji Danışma ve Rehberlik Derneği RTÜK’e yazı yazmış ama hala bu yazı ile bir sonuç olmamıştır.

İşte o Yazı okumanız dileği ile sağlıkla kalın…

Son dönemlerde gündüz kuşağı programları içerikleri ile  akşam kuşağında gösterilen yerli drama dizi içerikleri sosyal yapımıza aykırı, yıkıcı, psikolojik olumsuz etkiler oluşturmakta  çocuklarımız başta olmak üzere, toplum ruh sağlığını- ve sosyal yapıyı  tehdit etmektedir .

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği olarak Cumhurbaşkanlığı, Rtük, Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığına ilgili programların yıkıcı etkileri ile ilgili kaygılarımızı çekincelerimizi resmi olarak ileterek programlar ve dizilerin, sosyal ve  pedagojik incelemelerinin yapılması ve daha duyarlı denetlenmesi talebimizi belirttik. Bu konuda Uzman Pedagog, Psikolojik Danışman ve akademik desteği toplumsal sorumluluğumuz gereği sunmaya hazır olduğumuzu bildirdik.

Programlarda terk edilen çocuklar, evden kaçan anneler, şiddet uygulayan babalar, aile içi dolandırıcılık, şiddet, çocuğunun başkasından olduğunu öğrenen eşler, evlerinden kaçan gençler, sağlıksız cinsel ilişkiler, birilerini öldürüp programa çıkan insanlar vs. tüm topluma gösterilmektedir. Tüm bunlar bu programlar aracılığıyla, çocuklar başta olmak üzere, tüm toplumun ruh sağlığını v aile yapısını tehdit etmektedir. Programların özellikle çocukların en çok izleme saatlerinde ve bir çok kanalda benzer içerikle aynı anda yayınlanması ise insanlarımızı ve çocukları bu programları izlemeye zorlamaktadır.

Özellikle salgın sürecinde evlerinde vakit geçirmek zorunda kalan yetişkinlerin, okulların kapalı olmasından kaynaklı eve kapanan çocukların bu görüntülere ve hikayelere maruz kalmaması imkânsız hale gelmiştir. Salgın sürecinin hali hazırda yarattığı psikolojik tahribata bir de medyanın bu sorumsuz, duyarsız ve etik olmayan tutumunun eklenmesinin yarattığı istismar ileri boyutlara ulaşmış, çocuklarımız rol model olarak kullanmaya başlamış, çok sık rastlanmayan  aile içi olayların ifşası genel aile yapımızı da etkilemekte, aile için güven ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Meslektaşlarımızın ilettiği bilgiler çocukların ve aile bireylerinin kendi aile yapılarında özdeşim kurmaya çalıştıkları yüksek derecede ifade edilmeye başlanmıştır.

Programlarda sunucuların ya da yapımcıların bu davranışları kınaması ya da karşı çıkılması bir anlam ifade etmemekte sonuç olarak olumsuz rol modeller sunulmasını engellememektedir. Bu örneklerin ekranlardan paylaşılması bile çocukların ve gençlerin ruh sağlığını oldukça olumsuz etkilediği için bir istismar sayılmakta, çocuklarda terk edilme kaygıları yaratmakta, güven duygusunun zedelenmesini sağlamakta, en basitinden zihinsel karmaşa yaratarak kişilik gelişiminde kritik bir dönemde olan çocuk ve gençler için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.  Her gün yayınlanan ve gün geçtikçe sayısı artan bu programlarda ve dizilerde, her türlü anormal davranış, şiddet, ihmal ve istismar, sağlıksız aile yapıları gösterilerek çocuklarımızı ve toplumun ruhsal yapısına onarılmaz zararlar verilmektedir.

Ayrıca bazı gündüz kuşağı programlarda hak arama adı altında programa çıkan insanlara da psikolojik, sözel ve toplumsal şiddet uygulanmaktadır. Her türlü aşağılama, bağırma, hakaret ve linç, reyting uğruna tüm izleyiciye  gösterilmektedir. Suçlu ya da suçsuz insanlar yargılanmakta, sosyal linçe uğramakta, insanların konuşmasıyla, engeliyle ya da farklı bir özelliğiyle dalga geçilmesinin önü açılmaktadır.

Öğrenci ve ailelerle çalışan psikolojik Danışman üyelerimizce, çocuklarımız , gençlerimiz ve ailelerimizin en yoğun izleme saatlerinde maruz kaldığı program ve diziler toplum ve birey sosyal yapısına olumsuz etkileri ile ilgili örnekler sunmakta olumsuz psikolojik etkileri ve sonuçları ile meslektaşlarımız daha sık karşılaştıklarını  iletmektedir.

Ailelerimize tavsiyemiz özellikle pandemi döneminde , sadece çocuklarımızı değil, yetişkin olarak bizleri de olumsuz duygulara yönelten, ruh sağlığımızı etkileyerek, olumsuz duygu düşüncelere yönelten, sosyal ilişkilerimizi olumsuz etkileyen, birbirimize güven duygumuzu zedeleyen ilgili dizi ve gündüz kuşağı programlarını dikkat etmeleri ve daha seçici olmalarıdır.

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Güner Erbay
    10 ay önce
    Her bir satırının altına imzamı atabilirim. Ben de naçizane bir diyetisyen olarak yemek yarışma proğramlarını çok zararlı buluyorum. Görgü kurallarını yoklamalarına ve nimete saygıyı yerle bir etmelerine katlanmak mümkün değil.