Değerli okuyucularım,
Bugün itibariyle Anayasa referandumuna tam 1 ay kaldı. Bu süreçte referandumu doğrudan veya dolaylı ilgilendiren bir sürü olay meydana geldi. Hiç şüphe yok ki ortaya çıkan her gelişme referandum oylamasının sonucunu belli miktarda etkileyecektir. Sonuç ne çıkarsa çıksın 17 Nisan sabahına çok değişik duygularla uyanacağız. Şimdilik tek temennimiz; birlik içinde, bölünmeden, ayrışmadan daha güçlü bir Türkiye’yle yolumuza devam etmektir.
Anayasa referandum süreci işlediğinden beri farklı siyasi gelişme ve çekişmeler metnin içeriğinin önüne geçmektedir. Son 1 ay yine bu şekilde devam ederse halkımız kararını, akıl mantık çerçevesinde değil de duygusal şekilde verecektir. Çünkü özellikle milli değerlerimize dokunan Avrupa’daki gelişmeler Evet cephesinin hanesine artı olarak işleyecektir. Kanunlar çerçevesinde olayları yorumlarsak her iki tarafta yasalara aykırı hareket etmiştir. Fakat bakanlarımızın henüz toplantı işine girişmeden ülkeye alınmamaları ve elçilikte yaşananlar tamamen Holllanda’nın barbarlığı ve kanunsuzluğudur. Hem Hollanda hem de Türkiye siyasi kazanım için mi bu olayları tırmandırdı bilinmez, ancak her iki tarafın iktidarı da bu olaydan kazançlı çıkacağa benziyor.
Son düzlüğe girmişken duygusallığı bir kenara bırakıp mantık çerçevesinde değerlendirmeler yapmamız gerekiyor. Tabi ki hem içerde hem de dışarda haklı adımlarla yol alacağız. Bütün bu süreçlerden haklı çıkabiliriz ama karlı çıkar mıyız bir de ona bakmamız lazım. Oturup düşünmemiz lazım referandumdan hangi sonuçlar bize ne getirecek, Avrupa’yla çekişmelerimizin bize karı zararı ne olur? Şüphesiz devletlerin kalıcı dostları ve kalıcı düşmanları olmaz. Amerika’ ya baktığımızda dünya üzerinde onlarca ülkeyle müttefik hemen hemen her ülkede faaliyet gösteren elçilikleri var, sanırsın Dünya Barış temsilcisi.
Referandum konusu açıldığı zaman gördüğünüz gibi konu daldan dala atlıyor. Sanki birileri süreci 18 madde üzerinden değil de çekişmelerden gruplaşmalardan götürmeye çalışıyor. Sizlere naçizane tavsiyem ilk fırsatta 18 maddeyi yorumsuz bir şekilde açın defalarca okuyun hatta yazın. Malum yazmak öğrenmede çok etkili bir yöntemdir. Sonra değişen maddelerin eski hallerine bakın hangisi daha iyi olur diye düşünün. Duygusallığı bir kenara bırakın akılcı yöntemlerle olumlu gördüğünüz maddeleri bir kenara olumsuz olanları bir tarafa yazın ve çıkan sonuca göre kararınızı verin. Ülkemizin geleceği için lütfen bunu yapın.
Bu bir Anayasa oylamasıdır, yani bizim yönetilme tarzımız olacak. Son kez belirtmek isterim ki devletler duygularla değil yasalarla yönetilir, dış ilişkiler duygulara göre değil uluslararası kanunlara göre yürütülür. Halkımızın en güzel en hayırlı tercihi yapacağına inancım sonsuzdur.
Ülkem için her şeyin hayırlısını diliyorum. Esenlikler dilerim…
YORUMLAR