Bir yerde eğitimciye şiddet oluyor taciz oluyor hatta eğitimci öldürülüyorsa orada güneş batıyordur. Dün aile hekimliğinde duvarda gördüğüm yazıda aynen şu yazıyordu: ‘’Sağlık çalışanına saldırı olduğunda sağlık çalışanı hizmeti durdurma hakkına sahiptir.’’ Hatta bilmem kaç yıldan kaç yıla kadar cezası varmış. Öğretmen her türlü saygısızlığa maruz kaldığı halde eğitim öğretim vermeye dersini anlatmaya devam ediyor hatta etmek zorunda. Sistemin ‘’öğretmen’’i getirdiği son noktadayız. Aferin Bimer, Aferin Cimer, Aferin Alo147, Aferin sözde sendikalar. Duvarlara boşuna asmayın ‘’ Öğretmenler Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’’ diye. Yeni nesil öğretmenlerin eseri falan değil, öğretmenler yeni neslin oyuncağı durumuna getirildi. 30 yaş üstü yetişkinler boşuna ‘’ Bizim zamanımızda öğretmeni gördüğümüz zaman… ‘’ diye başlayan cümleler kurmasınlar. 50-60 yıl önce öğrenciler okulda aile eğitimi hatta tarım eğitimi alırken bugün sırasında oturmaya bile tenezzül etmiyorlar. Çünkü sistem onlara kaybetmeyi disiplini zorluklarla mücadeleyi özgürlüğün sınırlarını öğretmiyor. O yüzden onların hiçbir suçu yok. Öğrenci oyun hamuru gibidir, nasıl şekil verirsen o şekle girerler.
Çocuklar elbette değerli ve hepsi bizim çocuklarımız. Fakat öğretmenler de ağaçta yetişmiyor. Öğretmen olmak için insanlar defalarca yazılı sınavlara defalarca mülakatlara giriyor. Sonra en ufak olayda ilk suçlu hatta tek suçlu öğretmen oluyor.
Sanmayın ki öğretmeni değersizleştirince bunun ceremesini sadece öğretmen çekecek. Öğretmenin yontamadığı aksine öğretmene ayar vermeye çalışan bu nesil, okul hayatından sonra bütün toplumun başına bela olacak. Eşini dövecek, babasını öldürecek, hırsızlık yapacak en son sistemi bu hale getirenlerin başına bela olacak. Belki o zaman anlayacaklar ama bir nesil kaybedilmiş olacak. Sözün özü ‘’Öğretmenliği kutsal meslek halinden acınacak meslek haline indirmeye çalışırsanız, önce yeni nesiller acınacak hale gelir, sonra hepimiz…’’
YORUMLAR