Kongre öncesinde oldukça hareketli günler geçiren CHP’de sular bir türlü dinmiyor. Parti içerisindeki dedikodular ve bilgi sızdırmalar hat safhaya ulaştı. Herkes birbirinin açıklarını birilerine ulaştırıyor. Tabi bu çok doğru bir durum değil. Taban, teşkilat kısacası CHP o kadar kutuplaşmış ki, herkes birbirinin kuyusunu kazar oldu. Bana göre parti içerisinde büyük bir bölünme var. Bazı belediye başkanları diğer belediye başkanlarının koltuğuna göz diker oldu. Yerlerinden hafif kıpırdasalar, yerlerinden olacaklar.
İçlerinde çok samimi partiye ve ülkeye yararlı olacak, çalışkan abilerimiz ablalarımız, kardeşlerimiz var. Onların hakkını vermek gerek. Yeri geliyor mahallede, yeri geliyor ilçelerde, yeri geliyor sokaklarda mensubu olduğu partinin ve o partinin yaptığı icraatları anlatıyor. CHP’nin İzmir’deki yükünü onlar çekerken, o yüksek koltuklarda oturup, partiye zarar verenlerde iç çekişmeyle iyiden iyiye öfkeyi kini tırmandırıyor.
Gelelim kongreye; Kongreden sonra üç ilçe başkanı Cemalettin Alper, Nevzat Kavalar, M. Şakir Başak Ankara’ya görüşmeler yapmaya gittikten sonra şimdide üçlü grup teşekkür için ilçelere ziyaretlere çıkıyorlar. Tabi yine İl Başkanı Alattin Yüksel’den habersiz.
Aziz Kocaoğlu’nun koltuğuna talip olan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, kendisini şuan masum bir çocuk gibi gösteriyor. Fakat karakter olarak Kocaoğlu’ndan daha ketum bir karakter olduğunu kamuoyu da bildiği kanaatindeyim. Geçtiğimiz kongrede de bunun örneğini yaşadık. Kongrede yazdığı isimler ve Bayraklı’dan 17 kişiyi listeye yazması bu yeni bir oluşum içerisine girdiğini gösteriyor. Zaten kendisini de Aziz Kocaoğlu’nun böyle bir ekip anlayışı içerisinde iş yapması ve bu ekibin dışında kimseye hizmet etmemesine rahatsızlarken kendisinin de yeni bir ekip oluşturarak çalışması şu anlamı taşıyor. Aziz Kocaoğlu’nun gitmesi demek Hasan Karabağ’ın gelmesi demek, hiçbir farklı dünyanın oluşmayacağı anlamı gelir. Yani Aziz Kocaoğlu tencerenin bir yüzü Hasan Karabağ’da bir yüzüdür.
Ayrıca CHP İzmir’de partilik anlayışını kaybetmiştir. Türkiye’nin her tarafı kan çanağına dönmüşken, her tarafta çocuklar bebekler ölürken, Türkiye bu kadar kötü bir durumda iken Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de halen iç dinamizme doğru tartışmaları devam ettirenler partilerine ihanet etmektedirler. CHP İzmir’de bazı parti yöneticilerinin bu tutumları bunları da basın ve medya yönünde yapmaları ne kadar partilik anlayışı doğrusu bunu da tartışmak lazım.
CHP İzmir İl Yöneticilerinden Yücel Özen sosyal medya üzerinden ‘CHP İzmir’de 3 İlçe başkanı kongre teşekkür gezisi yapıyor... KONGRE bitti... Elele teşekküre çıkılacak günler başladı... Kendimize gelelim...’ diye açıklama yaptı. Yani biz artık Elele gelelim seçim bitti siz neyin peşindesiniz demek istemiş.
Üç ilçe başkanı kendi iç çatışmalarını dışarıya yansıtarak partiye de ihanet ettiklerinin farkında değiller. Türkiye’de durumlar vahim iken CHP İzmir’de bazı yöneticiler kendi makam ve mevkileri uğruna partiyi çatışmalı halde basın ve medya karşısında göstermeleri onların partilik anlayışını ne kadar sağlıklı olduğunun da göstergesidir.
YORUMLAR