BİZİ YOK SAYDILAR

7 Haziran 2015 genel seçimleri sürecinde adaylar belli oldu. Ülkemizi hedeflerine taşıyacak bilgi beceri ve yetkinliklerde olmasını istediğimiz bu kişiler belli oldu. Bizleri temsil edecek insanların bu kriterler dışında önemli bir kriteri de barındırması gerektiğini düşünüyorum. Bu da o toplumun mozaiğidir. Her kitlede yukarıdaki niteliklere sahip kişilerden bu meclis oluşturulmalı ki temsil noktasında bir meclis olabilsin. Bu şekilde oluşan bir meclis tüm kesimlere ve ihtiyaçlara odaklanabilir ve birlik beraberlik için de çalışabilir. İşi ehline vermek bence milletvekilleri için yukarıdaki kriterleri içermelidir.  

İş bu kadar basit bir algoritmayı kurarak yola çıkmak varken gerçekleşen maalesef böyle olmuyor. Ondan sonra da ülkede birlik beraberlik arıyoruz. Kişi ve olay konuşmakta fikir konuşamaz hale geliyoruz.  O da yetmez miş gibi hamaset ile her rakipleri ya da düşmanları konuşur onları suçlarız.  Kızmayalım ama yok yok kızalım… Bizi yok sayarak İzmir’den bir Erzurumlu milletvekili dahi koymayan, koyanların da seçilebilecek sıraya koymayan siyasi partilere selam olsun onlara kızalım hatta ciddi bir tepki koyalım…  Ey Erzurumlu kardeşler hamaset için de konuşmanın da dövünmenin de ne yeri ne zamanı. Hamaset Kökeni Arapçadan gelen ve “cesaret, kahramanlık, yiğitlik” manalarına gelen bu kelime yok sayıldığımız şu seçim satında olduğumuz bu günlerde çokça karşımıza çıkacaktır.  Biz Erzurumlular olarak ta Maşallah bu süreçte mangalda kül bırakmayız.  Aday adaylık sürecini de yakından yaşamak imkânım oldu. Elde ettiğim izlenimleri de siz değerli okuyucularımla da paylaşmak isterim. Temsil ve hizmet noktasında bu hedefle yola çıkan kişiler ülke ve dünya gerçeklerini çok iyi bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. İzmir’imizi tanımayan Egeyi tanır mı? Egemizi tanımayan ülkemizi tanır mı? Ülkemizi tanımayan dünyayı tanır mı? Buradaki tanıma kavramı sorunlarını etkilerini ve çözümlerini bilmek fikren ve eylem olarak katkı koyabilmek anlamında ifade ettiğimi de belirtmek isterim. Gelin görün ki bu süreç bir liyakat noktasında olması gereken bir yarış iken ta işin başında iş paraya yani parasal güç ile başlıyor. İlişkileri ile ilerliyor sonrası malumunuz. İzmir’de yaşayan bir Erzurumlu olarak İzmir mozaiğinde en fazla nüfusa sahip ikinci iliz. Ama gelin görün ki siyasi partiler söylem noktasında tüm Erzurumluları en önde anarlar iken bu seçim sürecinde de Erzurumları maalesef yok saydılar. Seçilebilecek sıralarda bir tek Erzurumlu değerimiz yok. Bu kadar insanımız arasında bizleri temsil edecek liyakatte bir kişi bile mi bulamadılar da bizleri yok saydılar. Anlamak çok zor. Gerçekte de yürek acıtıcı. İzmir’imiz bilen sorunlarını bilen katkı koyabilecek onlarca insanımız varken bizler yok sayma bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Dövünmek yerinmek vs. bizlere uymaz.  Bizler bizleri yok sayanların neden yok saydıklarını onlara değil de kendimize sormamız gerektiğini düşünüyorum. Bizler de hamaset değil ilmi siyaseti yapmalıyız. Bizleri yok sayanlara yapacaklarımız ile cevap vermeliyiz. İzmir’imiz Egemizi ülkemizi Erzurum değerleri ile yetişmiş liyakati ile temsil edecek insanlarımızın varlığını tekrar göstermeliyiz. Biz bir olamadıkça diri olamayacağımızın bir sonucunu daha yaşadık. Hatalarınızdan ders almadıkça bizleri kullanmaya ve en acısı da YOK SAYMAYA devam ederler…

Bizler ülke mozaiğine uygun bir meclis istiyoruz. Eleştiren ama kulp takan değil alternatiflerini de söyleyebilen bir muhalefet istiyoruz. Uluslararası süreçlerde birlik beraberlik içinde olan bir meclis istiyoruz. Bir düşman çok bin dost az diyen vekiller istiyoruz. Kendi iradesini ortaya koyabilen liyakati ile orada olan halka hizmeti hakka hizmet noktasında gören vekiller istiyoruz.  Erzurumlular olarak bundan sonraki süreçler de yok sayılan olmak istemiyoruz.