Karanlık gebe çocuklarına
Rüzgar kahbe savurup duruyor ordan oraya
Doğuruyor çocuklarını
Akdeniz kokulu güzel kadınlar
Kız, oğlan
fahişeleri karanlığın
Rüzgar kahbe savuruyor
Her birini
Süt kokan tenleri
Kuytu köşelerine bastırıyor
Gece.
Gözler kan kırmızısı
Işığı bilmeyen çocuklar
Hoyratça akan kanları içmeye doyamıyor
İ‘LÂ-yi KELİMETULLAH’a uzanır akrebin eli
Ateş yeter mi söndürmeye Allah ilmini?
Şeytanlar toplanır ayin yapar..
Bir çocuk bağırır Bismillah!
Anadolu’nun Bozkurtları ulur
Bir tan vakti.
Gökte tek bir yıldız
Bir de
Ay
Sönmüş bütün yıldızlar…
Hayatın atar damarına
Ezanlar gök kubbede yankı
Rüzgar Meltem
karanlık söndüremez güneşi
Doğar ışığın ölümsüz aşk çocukları
Yağar sevgi damla damla
kanlı ellerin açılır
İçki kokan dillerle yakarır
Yıkar çıplak ayaklı halifeler sokakları
Bir nida, bir dua
Temizler izlerini
İzler kalırsın saklandığın en karanlık kuytunda
Bir gül fidanı, bir tane, bir tane daha düşer efsunlu toprağın bağrına yıkar anaların ağıt yakan göz yaşları…
Akdeniz kokulu,
Anadalu yürekli kadınlar doğurur her gün binlerce
göğsünde parlayan ay yıldız çocuklarını
Bir gül, bin olur keser karanlığın soluk borusunu!
YORUMLAR