Şehrinaz Keskin

Şehrinaz Keskin

[email protected]

HATIRALAR

28 Ekim 2015 - 21:53

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun dostlarım...

Bugün ile beraber yakın geçmişteki bir Cumhuriyet Bayramı anım canlandı hafızamda...

İmam Hatip Lisesindeki günlerimden biri... Resmi bir tören icin öğrencilerimi hazırlıyorum. Kız-erkek tüm öğrenciler ürkek ve çekingen... Hiçbiri ön sıralarda olmak istemiyor. Hele başörtülü kızlar adeta saklıyor yüzlerini benden. Törene katılmaktan korkuyorlar. Önce hiçbir mana veremiyorum tavırlarına... Çünkü meslek yaşantımın tümünde en önde olmak isteyen öğrencilerimin tatlı atışmalarına tanık olan bir öğretmenim. Sonrasında biraz zorlamayla hazırladığım tören grubu bir bir anlatmaya başlıyor yaşanmışlıklarını: Öğretmenim bizler daha önce  29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde yuhalandık. Alkışlarla protesto edildik diyorlar... Şaşkınlık içerisinde dinliyorum onları. Yaşadıkları olayın o genç yüreklerinde nasıl derin bir yara açtığını burada sözcüklere sığdırmam ne yazık ki mümkün değil. Öğrencilerimden duyduklarımdan sonra adeta donup kalıyorum... Henüz 15 ile 17 yaş aralığında olan bizim ülkemizin gençleri, "en uygar, en çağdaş, en medeni şehir olarak kendini adlandıran bir şehirde; sözde Atatürkçü birkaç şehirli tarafından resmi tören alanında alkış ve söz ile taciz ediliyor! Akıl alır gibi değil... Başörtüsü ile Cumhuriyetin elden gideceğini düşünen bir kesim yaşıyor bu topraklarda... Ve onlar halkta korku paranoyası oluşturuyorlar. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu söylemişti bir zamanlar: Bazı kuruluşlarının başörtüsü sorununun çözülmemesi için 'Laiklik ve Cumhuriyet elden gidiyor' diyerek toplumsal gerginlik çıkarma peşinde olduklarını... Çok ama çok doğru söylemiş...

Türkiye Cumhuriyeti mensubu değerli hemşehrilerim,

ne yazık ki Cumhuriyet sevgisi kuru sloganlarla olmuyor... Vatan elden gidiyor, cumhuriyet bitiyor, laiklik yok oldu gibi içi boş sözler hicbir anlam ifade etmiyor... Çünkü lafla peynir gemisi yürümüyor; vatan, millet sevgisi, cumhuriyet aşkı da üretmekten, çalışmaktan başka hiçbir şeyle olmuyor. Sözde cumhuriyet savunucusu vatandaşım: Sen her olayda iş bırakma eylemine git, okulunu öğretmensiz, daireni memursuz bırak, en ufak bir şeyde ben memurum 40 gün rapor 20 gün izin hakkım var alırım izni, alırım raporu çeker giderim de, mesai saatlerini unut, geç gel erken çık, mesai zamanı işini aksat sonra da otur çilingir sofrasına ben Atatürkçüyüm, başörtüsü geldi, laiklik elden gidiyor diye palavralarını sırala... Olmaz dostum olamaz.

Ne din yalnızca başörtüsü ile olur ve başörtüsü takanların hepsi cennete gider ne de başörtüsü takanlar çoğaldı diye cumhuriyet yok olur laiklik elden gider...

Bu boş tartışmaları bırakıp canım ülkemizin birliği ve refahı için çalışalım... Birlik olalım, beraber olalım... En doğrusu bence bu...

YORUMLAR

  • 0 Yorum