Öğretmen

Öğretmen bir bilim dalını, bir sanatı, bir tekniği veya belli bir bilgiyi öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimseymiş dostlarım. Sözlükte öyle yazıyor. Evet, doğru öğretmen bu işi yapan kişidir ancak sadece o değildir öğretmen.
 
Öğretmen bir mimardır biliyor musunuz? Öğrencilerini bina gibi işler. Öğretmen bir mühendistir. Kendi eserinin temeli sağlam olsun diye var gücüyle çalışır. Öğretmen bir doktordur tüm çocuk ve genç hastalıklarını iyi bilir. Tedaviyi sevgisiyle yapar. Göğsüne yattı mı öğrencisi tüm hastalığı gidiverir bir anda. Öğretmen bir psikologdur. Ergen psikolojisi onun uzmanlık alanıdır… Ah o psikiyatrların bile tedavide zorlandığı grup ergenler… Öğretmen için kısa sürede normale döndürülecek gruplardır. Öğretmen tüm bu mesleklerin yanında bir de polistir sevgili dostlarım. Öğrencisini tıpkı bir polis gibi korur kollar. Kanatalarını bir açtı mı kimse o kanatlar altında yatan yavrulara dokunamaz, zarar veremez. Bir de unutmadan söyleyeyim öğretmenin meslekleri arasında dedektiflik de vardır. Tam anlamıyla bir hafiyedir öğretmen. Öğrencisi kimlerle görüşüyor, okul dışında neler yapıyor, nerelere gidiyor tek tek takip eder, hepsinin şeceresini bilir. Bir de en güzeli öğretmen, anne babadır okulda. Yere düşen bir çocuk anne, baba diye ağlamaz; öğretmenim diye ağlar. Koşa koşa öğretmeninin yanına gelir de yaralarını gösterir. Öğretmeni; annesi, babası gibi acıyan yerini öper ve iyileştirir evladını. Çoğu zaman anne, baba diye seslenir öğrencileri ona. Öğrenciler utanırlar ama öğretmenin gözleri dolar bu yanlış hitapta. Öğrenci onu anne, baba yerine koymuştur çünkü öğrencisi. Parayla pulla satın alabilir misiniz bu mutluluğu. İşte o yüzden kutsaldır öğretmenlik. Öyle yata yata para kazananlar yoktur bu meslekte. Anneler vardır. Babalar vardır. Mimarlar, mühendisler, doktorlar, psikiyatrılar, polisler, dedektifler ve daha on binlercesi vardır bu meslekte. Yarım gün çalışmaz öğretmenler: evine iş götüren tek meslektir öğretmenlik. Sabaha kadar soru hazırlarlar, ders notu çıkarırlar. Sınav okur, sınav hazırlarlar. Öyle 3 ay yaz tatili, 1 ay kış tatili de yoktur öğretmenin. Yıllardır da hiç olmamıştır böyle bir tatili. Zira olsa da aldığı üç kuruş parayla tatile matile gidemez öğretmen. Ama kutsaldır işte onun mesleği… Ve o kutsallık her şeye değer.
 
Sevgili dostlarım, anlatmakla bitiremem öğretmenliği, o fedakâr, o kutsal mesleği… o yüzden senede bir gün de olsa teşekkür edelim öğretmenlerimize. Onların emeklerini sadece vatanımıza hizmet ederek, çalışarak ödeyebiliriz bunu da hiç unutmayalım.
 
Canım annem Jale KESKİN, Sevgili kardeşim Damla KESKİN, İlkokul öğretmenim Gönül ORUÇ ve tüm öğretmenlerim iyi ki varsınız.
 
Öğretmenler gününüz kutlu olsun öğretmenlerim.