Sevgili okurlarım,
Bugün sağlıktan bahsetmek istiyorum sizlere… Düşünsenize hayat bizi nasıl da büyük bir telaşa sürüklüyor. Bizler “hep bir sonraki adımımızı” hesaplarken farkına varamadıklarımızla geçip gidiyor zaman. Bazı anlar oluyor sanki hep bizimle kalacaklarmış gibi düşünüyor ne sevdiklerimizin ne de sağlığımızın kıymetini biliyoruz. Sevdiklerimizi de sağlığımızı da kaybetme endişesine girdikten sonra geri getirme mücadelesine başlıyoruz. Çok kısa süre önce sağlığın kıymetini daha iyi anlayan biri olarak yıllarca anlamındaki derinliği bilmeden kullandığım “Her şeyin başı sağlık” tümcesine yürekten katıldığımı tüm içtenliğimle söylüyorum şu an. Sağlık kadar önemli olan bir şey daha var ki insanı sağlığa götüren belki de en önemli adres o. Hani şu her gün haberlerde izlediğimiz şiddet vakalarının dramatik kahramanı olan doktorlar…
Son bir ayımı ne yazık ki iletişim kurmak için yoğun çaba sarf ettiğim doktorlarla geçirdim. Ta ki Nazilli Devlet Hastanesine adım atana kadar. Biraz yıpranmış, biraz yorulmuş bir halde tedavi olmayı beklediğim Kulak Burun Boğaz Uzmanı Operatör Doktor Metin KİPRİT kelimenin tam anlamıyla işinin ehli. Onun hastaya yaklaşımını, bilgilendirici ve en önemlisi güven verici anlatımlarını, uyguladığı doğru tedavi yöntemlerini gördüğümde geçmişten gelen olumsuz yaşantılarımın etkisiyle büyük bir şaşkınlık yaşadım. Kendisi tıp bilgisinin yanı sıra iletişimi mükemmel olan bir doktor… Bunların yanında genç yaşta oldukça büyük başarılar elde etmiş, Ege Bölgesinde ilklere imza atmış, riskli denebilecek birçok ameliyattan başarı ile çıkmış bir doktor... Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu ve 1,5 yıldır Nazilli 'de görev yapıyor. Daha önce Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmış. Kariyerinin zirvesinde ve başarıdan başarıya koşuyor. Hem Ege Bölgesi için hem Türkiye için çok büyük bir değer… Ege Bölgesinin, dolayısıyla Türkiye’nin gururu Metin KİPRİT yalnızca Ege Olay okurları için harika bir röportaj verdi. Keyifli okumalar…
Sevgili Metin KİPRİT, siz Ege Bölgesinin sayılı doktorlarından birisiniz. Sizi hem biraz daha yakından tanıyalım hem de başarı öykünüzü tüm okurlarla paylaşalım istiyorum. Doktor olma öykünüzden kendinizden ve sizi başarıya götüren yoldan biraz bahseder misiniz?
Kısaca kendimden bahsedeyim.1978 Ankara doğumluyum. Eğitim hayatımı bütünüyle Ankara da geçirdim. 2004 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Ardından 5 yıl Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kulak burun boğaz ve baş boyun cerrahisi ihtisasımı tamamladım. Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde zorunlu hizmetimi tamamladıktan sonra yaklaşık 1,5 yıldır Nazilli Devlet Hastanesinde görev yapmaktayım. Evliyim ve 1 kızım var.
Hemen her çocuğun hayalidir doktor olmak. Sizin de çocukluk hayaliniz neydi? Doktor olmaya nasıl karar verdiniz?
Çocukluk yıllarında doktor olmak hayallerimden biriydi. Babam doktor olmayı çok istemiş fakat şartlar el vermemiş. Bana da doktorluğun güzel yönlerini anlatır ve benim doktor olmamı çok isterdi. İlkokul yıllarında bile bana doktor diye seslenirdi. Benim hekimliğe yönlenmem ve sevmemde babam sayesinde olmuştur. Üniversite sınavı geldiğinde tek amacım vardı o da bilim insanı olmak, insana, hastaya hizmet etmek için doktor olmaktı. Tıp fakültesini kazanarak bu amaç için ilk adımı atmış oldum. Anne ve babamın destekleri ile bu mesleğe başladım, onlara sonsuz teşekkür etmek istiyorum
Mesleğiniz oldukça hassas ve zor. Duygusal olarak etkilendiniz ya da yıprandığınız anlarınız oldu mu?
Beni duygusal olarak etkileyen çok anım oldu. Mesleğimin başında KBB servisimize yüzünde kitlesi olan 6 aylık bir çocuk yatırmıştık. Hızlıca tanıyı koymak için biyopsi almıştık. Fakat kitle o kadar hızlı büyüme gösteriyordu ki çocuğun yüzü bir kaç gün içeresinde kitle ile dolmuştu. Ergün genel durumuna bakıyor aileyi telkin etmeye çalışıyordum. Fakat 5. gün daha patoloji sonucu çıkmadan çocuğu kaybettik gün babasının bana üzgün bakışları hala aklımdan çıkmıyor. Yine asistanlık yıllarımda 17 yaşında yutak bölgesinde kanser teşhisi koyduğumuz bir hastayı ameliyat etmiştik.15 gün servisimizde kalmıştı. Bu sürede pansumanlarını ben yaptığım için ilişkimiz çok iyiydi. Hastayı taburcu ettikten 1 ay sonra karın ağrısı ile acil servise başvurmuştu. Genel cerrahi acil ameliyata aldı ve karın açıldığında her tarafın kanser dolduğunu bir şey yapılamayacağını söyleyip tekrar kapattı. Yoğun bakımda pansumanını yaptıktan sonra iki eliyle elimi tuttu ve bana Metin abi yaşayacak mıyım diye sordu. Yaşayacaksın dedim o gün fakat 2 gün sonra öldüğünde o an aklımdan hiç çıkmadı. Beni mutlu eden de çok şey yaşadım. Bir çocuğun ameliyatını yaptıktan sonra kontrolünde bana gülümsemesi, insanların iyileştikten sonra hocam iyiyim Allah senden razı olsun demeleri beni mutlu ediyor. İnsanların acılarına, umutsuzluklarına, ölümlerine şahitlik ediyoruz. Bu da mesleğimizi yaparken bizi derinden etkiliyor. Hastalarımızla üzülüp hastalarımızla seviniyoruz.
Sağlık alanında, çalışma koşullarınızla ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizi kaygılandıran durumlar ya da beklentileriniz var mı?
Devlet hastanelerinin fiziki koşulları iyiye gitmektedir. Nazilli Devlet Hastanesi yeni binasına geçmiştir ve birçok özel hastaneden fiziki anlamda iyidir. Fakat beni en çok üzen son yıllarda hekimler üzerine yapılan olumsuz eleştiriler ve şiddet vakalarıdır. Hekimler hizmet başında hakareti, çirkin saldırıları hak etmiyor. Bunun zararını hekimler kadar hastalarda görmektedir. Sağlık bakanlığının ve hükümet bu konuda acil müdahale etmesi gereklidir.
Doktor olmak onurlu ve güzel bir meslek olduğu kadar da zor bir meslek. Ailenize ayıracağınız vakitlerde dahi çalışmanız gerekebiliyor. Sıkıntı yaşadığınız anlar oluyor mu?
Hekimlik yaparken çalışma saati kavramı değişkendir. Mesai saatleri dışında, hastanede kalınan nöbetler ve icap nöbetlerimiz vardır. İcap nöbetlerinde acil servisten arandığımızda gerekli hallerde gitmekteyiz. Buda gece ya da gündüz fark etmemektedir. Her an tetikte olmak gerekir. Bir aile sohbetinin ortasında veya gece uykudan uyanıp hastaneye gittiğim çok oldu. Bu da mesleğimizin bir parçasıdır.
Siz gençlere çok güzel bir örneksiniz. Onlara neler önerirsiniz?
Klasik olacak ama bir amaç edinip çok çalışmak gereklidir. Başardığınız zaman aldığınız haz eşsiz bir zevktir. Bunun dışında sigara, alkol kullanmamalarını ve spor yapıp vücutlarına iyi bakmalarını öneririm.
YORUMLAR