Sevgili okurlarım,
Bu haftaki köşemde size bir başarı öyküsünden bahsetmek istiyorum. Şimdilerde herkesin tanıdığı, Türkiye’de ve Avrupa’da birçok fuara adını yazdırmış, İzmir’in ünlü simalarından tutun Bülent Ersoy’a varana kadar çok kişiyi giydirmiş bir modacı, her kadının rüyalarını süsleyen o bembeyaz gelinlikleri hazırlayan bir gelinlikçinin öyküsünü yazacağım sizlere.
Tahsin Kahyaoğlu; İzmir’in gururlandığı isim… Bozyaka’daki fabrikası durmaksızın işleyen, her gün yüzlerce kişinin evine ekmek götürmesine vesile olan o gelinlik fabrikası… Biliyor musunuz aslında gelinlik üretmiyorlar orada. Onlar mutluluk dikiyorlar makinelerde. Aşkla dokuyorlar mutluluğu ve bir gelinin bedeninde taçlandırıyorlar. Büyüğünden küçüğüne özveriyle çalışıyor herkes. Emek veriyorlar. Oraya bin bir hayalle giren her kadını gerçek prenseslere dönüştürüp çıkarıyorlar.
Geçen gün gezdiğim fabrikada Tahsin Kahyaoğlu eşlik ediyor bana. Adım adım dolaştırıyor her yeri. Her adımda onun alnının teri var çünkü. Fabrikanın tam orta yerindeki duvarda asılı duran siyah beyaz fotoğrafı gösteriyor bana. Bir Pazar yeri… Pazarda sergi açmış bir çocuk. Hayata küçücük yaşta başlamanın vermiş olduğu olgunlukla gülümsemiş objektife. İşte o gülümseyişle tam 65 yıllık bir başarı öyküsüne adım atıyor aslında o küçücük çocuk. Çok zor günler geçiriyor. Kimi geceler aç kimi geceler tok uyuyor ama pes etmiyor. Çalışıyor, çok çalışıyor. Herkes sıcacık yatağında uyurken o, sergi açmak için gün doğmadan düşüyor Pazar yollarına. Ama hiç gocunmuyor yaptığı işten. Severek yapıyor ve bu sevgi aşka dönüşüyor; aşk onu bugünlere getiriyor.
65. yılını kutladığı şu günlerde başarısının sırrını birkaç sözcükle özetliyor Tahsin Kahyaoğlu:
EMEK, FEDAKÂRLIK, SEVGİ ve ŞÜKÜR!
O hayatını anlatırken gözleri doluyor; siz onu dinlerken ağlıyorsunuz. Özetle söylemek gerekirse bu başarı öyküsü iliklerinize işliyor.
YORUMLAR