Merhabalar sevgili okurlar,
Bir 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı daha geldi. TBMM’nin açılışının ve dünyadaki tek çocuk bayramı olan 23 Nisan’ın ulusal bayram oluşunun yıldönümü. Türk halkı için, vatanın bağımsızlığını yedi düvele karşı her alanda vuruşarak kurtarmak şimdi kolay görünüyor olsa da, o zaman pek öyle değildi. Hepsinin kellesi koltuğundaydı. Allah onlara rahmet eylesin, nur içinde yatsınlar. Türk milletinin emperyalizme karşı direnişinin simgesi olan TBMM açılmıştı yıllar önce 23 Nisan’da. Ankara’da Hacıbayram Camii’nde topluca cuma namazı kılınmış, dualar edilmiş ve Meclis göreve başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde yürütülen Milli Mücadele, milliyetçi kükreyişin simgesiydi adeta. Öğrencilik ve öğretmenlik hayatım boyunca her yıl bu coşkuyu tekrar tekrar yaşadım. Öğrendim, öğrettim. Ve her defasında Türk evladı olduğum için gururlandım onurlandım. Hani bir çocuk şarkısı vardır şöyle der:
Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Evet, hep neşeyle doldum 23 Nisanlarda. Hep neşeyle dolduk. Ancak büyüdükçe anladık ki çocuk bayramları çocuklara karşı yapılan istismarları unutturmuyor. Çocuklara yönelik şiddetleri, sorunları, dertleri yok ettirmiyor. Zaten unutturmamalı, yok ettirmemelidir. Hatta bu vesile ile daha da gündeme getirilmelidir çocuk tacizleri, çocuk gelinler, çocuk işçiler ve daha binlercesi… Utanç davası olarak anılan ancak hala utanılmayan hala durmayan, durdurulamayan davalar…
Eğer siz de bir 23 Nisan kutlamak istiyorsanız lütfen bunları unutmayın, unutturmayın. Çocuk tacizlerinin yaşanmadığı, çocuk işçilerin sakatlanmadığı, yaralanıp ölmediği hatta çocuk işçilerin hiç olmadığı, çocukların çocukluklarını yaşayabildiği bir dünya hazırlamaya çalışın ve hazırlamaya çalıştığınız bu dünyada çocuklarınıza insancıl dünya mesajları aşılayın.
Sevgili okurlarım,
Sorunsuz, engelsiz tüm çocukların ve herkesin mutlu olacağı bayramlar diliyorum…
YORUMLAR