Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz

[email protected]

Ne Olursa Olsun Umudunu Kaybetme

11 Haziran 2024 - 21:13

Çağımızda hiçbir şey yapmadan, her şeye sahip olma fikri herkesi etkisi altına aldı. Akşama kadar oturayım, elimi sıcak sudan, soğuk suya koymayayım ama her türlü isteğim de yerine gelsin devri başladı ve yeni nesillere, yani çocuklarımıza da yansıdı bu durum. Küçük olayları bile dağ gibi büyüten, gelip geçici olaylar yaşanırken feryat figan eden ve hiçbir şeyle mutlu olmayı başaramayan bir toplum ortaya çıktı.
  Aile içinde, eşler arasında, arkadaşlıklarda dostluklarda, ticarette, özel ve devlet kurumlarında sürekli şikayet duyuyoruz, kimse kimseden memnun değil ve herkes, kendinin haklı olduğunu iddia ediyor. Aslında yasadığımız coğrafyaya ve topluma baktığımızda, herkes haklı ve herkes haksız çünkü adaletin doğru işlemediği bir yerde kimsenin haklı veya haksız olduğu belli olmuyor maalesef. Çoğu insan, doğru yol varken, dönemeçli yollardan gitmeye çalışıyor, sonra da doğru yolu bulmak için hem ruhunu, hem kalbini ve hem de zihnini yük bindiriyor.
    Kolayca çözülecek bir sorunu veya olayı iletişim aracıyla çözmek yerine, kaba kuvvete veya büyük tartışmalara mahal verecek şekilde çözme hevesi var çoğu insanlarda. Tabii ki burada sıkıntı sadece insanlarımızda veya toplumda değil, kötü yöneticiler, eğitimsizliğin eğitimini veren okullar ve kurumlar, iş sevmez devlet idarecileri sayesinde kargaşa hiçbir zaman bitmez çünkü yeni nesilleri geleceğe hazırlama düşüncesi yok ve devlet politikası haline getirilmiyor.  Özellikle boşanmaların  bu kadar artmasının sebeplerinden biri ise sürekli şikayet kültürünü ortaya çıkaran eşlerdir. Birbirleriyle iletişim halinde kalmaları gereken insanlar kanlı bıçaklı oluyor ve tahammül edemez hale geliyorlar çünkü aynı dili konuşmayı beceremiyorlar. Bir eş bir vakitte deli oluyorsa, diğer eş sabredip veli olmalı, bu durum tam tersi durumda da geçerli. Hemen birbirine saldırmak ve soluğu mahkemede almak çok yanlış ve maalesef bu yanlış ise en çok çocuklara zara veriyor.
    Ekonomik sorunların ortalığı yakması yıkması, ahlak kurullarının ortadan kalkması ve teknolojik gelişimin kötü tarafının tercih ediliyor olması ise kültürsüz bir toplum oluşmasında baş aktör haline geldi. Bir halkı eğitmek çok zordur ama kolaylaştırmak için çaba gösterilmelidir, örneğin; güçlü kanunlar ve dürüst yöneticiler gereklidir, ebeveyn olacak veya evlenecek olanlara ise eğitim verilmelidir, bu eğitim ise okul çağlarında başlamalıdır. Bu sorunlar çözülmedikçe sorunlar daha da büyüyecek ve şikayetler hiçbir zaman bitmeyecek, bitmemesi de normal çünkü haliyle insanlar talepte bulunmak ister ama talepte bulunduklarını ise yapması gerektiğini bilmelidir, her şeyi isterim kendime ama başkasından bana ne dediğiniz an herkes kaybeder çünkü bir toplum birbirini göbekten bağlı insanlarla oluşur. 
    Muhakkaktır ki şikayetler bitmez, bitmeyecek zaten lakin bu durum hep yaşanacak, önemli olan bu olayların farkına varıp, çözüm odaklı yaklaşılmasını gerektiğini algılamalı herkes. Evet büyük sorunlarımız, dertlerimiz veya tartışmalarımız olabilir ama bu değildir ki hiçbir çaba göstermeden sürekli şikayette bulunalım veya ağlama duvarı haline getirelim dünyayı. Kendinize güvenin, sevin, değer verin ve sürekli veryansın etmekten vazgeçmelisiniz çünkü hayat kısa ve üzülmeye, dertlenmeye, tartışmaya vakit yok.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum