Recep Erman Duri

Recep Erman Duri

[email protected]

İstanbul Depremi Kimin Sorunu?

26 Nisan 2025 - 12:28

Yıllardır bıkmadan usanmadan olası bir İstanbul depremini ulusal düzeyde tartışıyoruz. Ne zaman olacak? Ne büyüklükte olacak? Gerçekten olacak mı? Tüm bu sorulara cevaplar arıyoruz. Cevaplar veriyoruz. Yalnız atladığımız bir husus var ki bu sebepten dolayı İstanbul depremini bir türlü ciddiye almıyoruz. Atladığımız husus ise depremin olası sonuçları ve kimi ne kadar etkileyeceği. Gelin bir de olacak mı olamayacak mı tartışmalarını bir köşeye bırakıp bilim insanları ve bilim severlerin çalışmalarından derlediğim olası sonuçlarını ele alarak bu depremin kimin sorunu olduğuna bir cevap arayalım.
Beklenen İstanbul depreminin gerçekleşmesi halinde il ve çevresinden bulunan deprem etkilenen bölgelerde;

  • Birçok hastane, fabrika, iş yeri kullanılamaz hale gelecek veya yıkılacak.
  •  Devlet binalarını %25`i ya yıkılacak ya da kullanılamaz, hizmet veremez hale gelecek.
  • 70 binin üzerinde bina yıkılacak.
  • 200 bini üzerinden bina kullanılamaz hale gelecek.
  • 2 milyon insan evsiz kalacak.
  • Köprü, üst geçit, alt geçit, otoyollar gibi birçok ulaşım kanalı hasar alacak, yıkılacak, kullanılamaz hale gelecek.
  • Denizde oluşacak bir tsunami sebebiyle Avcılar, Bakırköy, Maltepe sahillerini vuracak 3-6 metre boyutundaki dalgalarla birçok vatandaşımız boğularak hayatını yitirecek (1999 depreminde 155 vatandaşımız bu şekilde hayatını kaybetmişti.).
  • Yine 1999 depremi Değirmendere olduğu gibi heyelanlar yaşanacak ve sonra doldurulan kısımlar sular altında kalacak.
  • Şehirdeki su şebekelerinin zarar görmesi, kanalizasyon sızıntıları sebebiyle salgın hastalıklar yayılacak. Gaz sızıntıları sebebiyle birçok alanda yangınlar çıkacak. Endüstriyel bölgelerde kimyasal sızıntılar çevre felaketlerine neden olacak ve çıkan yangınlar belki de günlerce söndürülemeyecek.
  • 100 binin üzerinde ölü, 200 bini acil olmak üzere 1,5 milyonun üzerinde yaralı insan hastaneler hizmet veremeyecek, kilitlenecek, çevre illere sevk edilmeleriyle birlikte çevre illerdeki sağlık sistemi kitlenecek. Osmangazi Tıp Dergisi`nde 2024 yılında yayınlanan “Olası Bir Depremde Sağlık Sistemi Dayanıklılığının Değerlendirilmesi: İstanbul Örneği” çalışmasının neticesi olarak verilen cümle aynen şöyle: “Olası bir İstanbul depreminde ortaya çıkacak sağlık hizmeti ihtiyacını araştırmadan elde ettiğimiz %37,4’lük1 kapasiteden ziyade bu sonuçlar ile ilişkilendirdiğimizde İstanbul için hesaplanan mevcut sağlık kapasitesinin (%37,4), %82,3’ünün kullanılamayacağı (%30,7’sinin); mevcut durumda ise sadece %6,6’lık kapasite ile sağlık hizmeti verilebileceği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle bu sonuç, olası bir İstanbul Depremi’nde sağlık hizmeti ihtiyacı duyacak her 100 kişiden 6,6’sının sağlık hizmeti alabileceği şeklinde de yorumlanabilir.”
  • Tüm bunların yanında İstanbul`un Türkiye ekonomisinde %20,3`lük iş gücü payı, %50,6`lık ihracat payı, %54,6`lık ithalat payı olduğunu, yüksek nüfusunu da dikkate alırsak Türkiye`ye tahmini faturasının 250-300 milyar olacağı öngörülmektedir. Ayrıca işsizlik baş gösterecek, İstanbul dışına olacak yoğun göç dalgaları sebebiyle başta İzmir, Ankara, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Manisa olmak üzere birçok ilimizde sosyoekonomik ve kültürel sorunlar çıkacak, evlerin yetersizliği sebebiyle kira ve barınma sorunları olacak. Göç alan şehirlerin mevcut altyapı ve istihdam olanakları gelen göçe yetersiz kalacağı için öngörülemeyecek daha birçok sorunla karşılaşılacak.
  • Deprem sonrası şehirde yağmacılık, soygun ve kim bilir daha telaffuz etmekten imtina edeceğimiz birçok suç işlenecek.
  • Tüm bunlardan daha elim ve vahim olarak diğer ülkelerden yardım alınması karşılığında belki milli özgürlüğümüzü, toprak bütünlüğümüzü tehlikeye sokacak kapitülasyonlar verilmek zorunda kalınacak.
Yani “Deprem olacak mı olmayacak mı?”, “Ne zaman olacak? Ne büyüklükte olacak?” gibi nafile tartışmaları bir kenara bırakıp bu felakete ülkece önlem almalıyız. Yoksa değil Türkiye tarihinin dünya tarihinin en büyük felaketini bizzat yaşayacağız.
Kısacası İstanbul depremi sade İstanbul ve İstanbullu`nun değil Türk Milleti`nin ve devletinin beka sorunudur.

Recep Erman DURİ
Yüksek Mühendis

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum