Büyük kentlerde yaşamak çok zordur. Yoğun iş hayatı, kentin karmaşası ve bir de bazen üst üste gelen problemler yaşamı içinden çıkılmaz hale getirir.
Ben böyle durumlara düştüğümde anneannemin anlattığı ve aşağıda yazacağım hikayeyiaklıma getirir yaşadığım problemleri artıya dönüştürmeye çalışırım.
Bir gün bir çiftçinin eşeği bir kuyuya düşmüş. Hayvan acılar içinde
Bağırırken çiftçi kuyunun dibinden eşeğini nasıl çıkaracağını telaş içinde düşünmeye başlamış.
Komşularından yardım istemiş. Birkaç komşusu koşup gelmişler. Ancak onlarda ne yapacaklarını bilememişler. Çiftçi eşeğini kurtaramayacağını anlayınca komşularına dönüp, “Zaten yaşlıydı ve işe yaramıyordu. Böyle acı içinde kıvranacağına hepimiz üzerine bir kürek toprak atalım ve ölümünü kolaylaştıralım” der.
Çiftçi ve komşuları hızlı hızlı kuyunun içine toprak atmaya başlarlar. Bir süre sonra artık toprağın altında kalmıştır düşüncesiyle çiftçi kuyunun içine baktığında gözlerine inanamaz ve “Olacak şey değil” sözleriyle bağırır. Komşuları da baktığında aynı şaşkınlığı yaşarlar.
Eşek her üzerine atılan toprağı silkelenip bir basamak yukarıya çıkmayı başarmış. Bunun üzerine çiftçinin komşuları “Haydi daha hızlı ve çok toprak atalım ki zavallı kurtulsun” derler.
Ve eşek üzerine atılan toprakları silkeleye, silkeleye kuyunun dibinden kurtulmuş.
Aslında yaşamda böyle değil mi dostlar. Yaşadığımız problemler üzerimize atılan topraklar gibidir. Önemli olan o problemleri silkelenip veya güçlü bir şekilde durarak üzerimizden atmamız gerekmiyormu?.
Yani hayatınızda yaşadığınız her problem sizi yıldırmasın, daha çok güçlendirsin.
Kıssadan hisse…
YORUMLAR