Yıl 2022
Ülkede aylar, hatta yıllar öncesinden gündem sürekli seçim odaklı ilerlediğinden toplum stres altındadır. Önümüzdeki genel seçime hayat memat gözüyle bakanda, tam tersi düşünen kitlede var.
Evet, genel seçimlere az zaman kaldı. Ekonomik çıkmazlar, politikaya ve topluma ciddi şekilde yön veriyor gibi.
Ülkede öyle bir durum oluştu ki; 7 den 70'e herkes politika ile ilgileniyor.
Ekonomik sorunlar, oy kullanma çağında olmayan çocukları da politikayı ve ülkenin ekonomisini konuşmaya itmiş durumda.Yüksek enflasyon ve satın alma gücünün düşmesi çocukları çok kötü etkiliyor. Onların halbu ki eğitimlerine odaklanmaları gerekir. Bu çoçuklara sadece çocukda deyip geçmemek gerekir, çünkü ülkenin dünü, bugünü ve yarını hakkında ayağı yere basan açıklamalar yapıyorlar. Bu çocuklar öyle çocuklar ki, ülkelerinin yarınını korumak istiyorlar.
Mustafa Kemal Atatürk; '' Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz'' demiş.
Yükselen yeni nesile sahip çıkmak, maddi ve manevi açıdan korumaya alıp, desteklemek gerekir.Bu Sosyal Hukuk Devleti olmanın pozitif bir ödevidir.
Çocukları düşünmek bir yana biz napıyoruz? Hala bitmek bilmeyen seçim ve hukuk güvenliği tartışmaları.
Baktığımızda ;
Son Anayasa 21 kez değişmiş, yetmemiş ve yinede yeniden deniyor.
Siyasi partiler ve seçim kanunu sadece 18 yılda onlarca değişikliğe ugramış.
Değiştir değiştir dur. Sürekli yokuşta gibiyiz, bir türlü düzlüğe çıkamıyoruz. Ya da patinaj mı yapıyoruz demeli. Nasıl bir işse artık.
Onlarca genel ve mahalli idareler seçimi yapılmış.
Bu kadar değişiklik, bu kadar seçim yapmak demek öncesinde de en az bir o kadar hazırlık yapmak demektir. Aslında bir o kadar da seçimle ilgili, hukuki noksanlıkları, hataları ve yanlışlarıda tartışmak demektir. Tüm bunlara rağmen yıl 2022, hala seçim mevzuatı hukuki alt yapı sorunlarını, seçim güvenliği! ve şaibe iddialarını konuşuyoruz.
Dedik ya seçime az bir süre kaldı ;
Kıdemli hakimlerin ilçe seçim kuruluna başkanlık etmesi yerine birinci sınıfa ayrılmış genç hakimlerin görev yapabildiği mevzuatsal değişiklik yapıldı. Bu durum epey tartışıldı. Neredeyse 70 yıllık bir kural, gerekçelerine rağmen değiştirildi.
Kısa bir süre önce E-devlet sisteminden basitçe ikamet değişikliği yapılabilir oldu.E-devlet sisteminde; ikamette yaşayanların sorgulanmasında orada oturmayan yabancı kişilerin de adreste görülmesi tartışılıyor.
Seçim günü seçim sandıklarında devlet memurlarının resmi görevleri yanı sıra partilerin müşahitleri de görev yapmaktadır. Partilerin müşahitleri seçim bittikten sonra imzalanan tutanağın bir örneğini alıp partilerine gönderebilmekte bu da gerekli denetimin yapılmasına imkan tanımaktadır. Seçmen iradesinin sandığa tam yansımasında müşahitlerin rolü çok önemlidir.Siyasi partiler Büyükşehirler de büyük oranda müşahit görevlendirmesi yapabilselerde, bu durum Anadolu da ve Doğu illerinde maalesef böyle değildir. Müşahit eksikliği önemli bir problemdir. Siyasi partilerin hatta diğer kuruluşların ; Anadoludaki ve Doğu illerindeki bu müşahit eksikliği sorununa bir çözüm bulmaları da seçim güvenliğinin konusu olmalıdır. Çünkü denetim mekanizmasının olması, seçmenin düşüncelerini olumlu yönde etkileyecektir.
Seçim gününe kadar, seçim güvenliği hususunda başkaca tartışmaların olabileceğini tahmin etmekte kimseyi kahin yapmaz.
Seçmen iradesi sandığa tam ve doğru yansıdı mı? Verilen oylar doğru şekilde sayıldı mı? Sonuçlar YSK ya doğru şekilde gidecek mi? şeklindeki bireysel şüphe ve sorular ile bu tür hususların tartışılmasına neden olunduğu sürece, her seçim öncesi ve sonrası seçmeninde kafası karışmaya devam edecektir.
Hatta ; Oy kullanacak seçmenin hatırı sayılır bir kısmı seçim güvenliğinin gerektiği şekilde sağlanamadığı noktasında nedense! hem fikirdir. Maalesef bu öyle bir halki seçmen durumunda olan önemli bir kitlede önceki seçimlerde sandığa gitmemiştir. Seçim güvenliğinden endişe eden seçmenin ,bu olumsuz düşüncesinin değişimi için geçen seçimden bugüne ne yapıldı.? Umarız ki oy kullanmayan seçmen kalmaz.
Uzatmayayım. Çağdaş uygarlık seviyesini yakalamış ülkelerde bu konular çoktan aşılmıştır.Niye örnek ve model almamakta ısrarcıyız? Bu tür sorular sorgulamayı,sorgulama ise bizi cevaplara götürür.
Tek meselemiz seçim güvenliğide değil.
Peki biz, temel konuları geride bırakmak ve ''çağdaş uygarlık düzeyine ''ulaşmak için; eğitim ve adalete GEREKTİĞİ gibi ne zaman önem vermeye başlayacağız?
Kendinize iyi davranın.
kaynakça;
Anayasa, Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anasayfa
YORUMLAR