Küf mantarının oluşumu ; özellikle havadaki sporların nemli ve besinli ortamda çoğalması ile meydana gelir. Yüzlerce ve binlerce küçük mantarlar bir araya gelerek küf’ü oluşturur. Küf mantarları bu haliyle gıdaların bozulmasına neden olurlar. Bir çok gıda türünün küflenmesi ve onun tüketimi çok tehlikeli olduğu kabul edilen bir gerçekliktir. Bağışıklık sistemi zayıf olan insanların küflü gıda tüketimi ve küflü havayı soluması hayati risklere de neden olabilmektedir.
Ancak küf her zaman zararlı bir etken değildir. Zira bugün genetiği ile oynanmış olan küflerin kozmetik ürünlerinde, çeşitli endüstri dallarında farklı şekillerde kullanıldığını biliyoruz.
Küf’ün gıdaların bozulmasına sebep olmak dışında doğaya ciddi fayda ve katkısı da vardır. Mesala, çevredeki atıkları çürütür. İnsana değerli besinler oluşturur. Sütün ekşitilmesi ve yoğurt olması, küflü peynir yapılması küfün sebep olduğu önemli faydalardandır. Küf bunu hif denilen organlarıyla gerçekleştirir.
Penisilinin 1928 yılında Alexander Fleming tarafından bulunmuş olup, küf mantarlarının penisilinin icadında kullanılması da milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır.
Özetle küf; Bulaşır , bulaşınca çoğalır. Temas ettiklerini ya çürüterek yok eder, ya da değerli kılar.
Malcolm X demişki; BÜTÜN UYUYANLARI UYANDIRMAYA BİR UYANIK YETER .
Bu sözün küfle bağlantısını aşağıda belirttim.
Dünyamız felaketler ile sarıldı. Bu durum normal mi gerçekten?
Normal olmasını kabullenemeyenlerdenim.
Bir çoğumuzda olup bitene kayıtsız kalamayıp üzülüyoruz. Duyarlı olanların sadece bir kısmı çığlıklar atıyor. Bu çığlıklar, sessiz çığlıklar olmaktan öteye geçmiyor. Geçemiyor .
Çünkü çığlıklar, izolasyonlu kapalı bir alan içinden çıkamadığından ne duyulabiliyor ne de çoğalabiliyor.
Masum insanın bir sisteme sıkıştırılmış ve kıstırılmış olması da sesin yükselmesi önündeki engel gibi.
Artık bireysel olarak elimizden bir şey gelmeyeceğine de inanmış ve buna ikna olmuş durumdayız.
Bize yapılan şey, sahip olduğumuz gücün hiç var olmadığına ikna edilmemizdir.
Buna itiraz etmediğimiz için bir uykudayız gibi. Küfün olumsuz etkisi işte. Her şeye kötü sirayet etmiş.
Ama küfün istenirse faydalı şekilde kullanıldığını da biliyoruz. O yüzden bende bu söze katılıyorum ; bütün uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter…
Kendinize iyi davranın.
Av.Özcan AKAR
Ancak küf her zaman zararlı bir etken değildir. Zira bugün genetiği ile oynanmış olan küflerin kozmetik ürünlerinde, çeşitli endüstri dallarında farklı şekillerde kullanıldığını biliyoruz.
Küf’ün gıdaların bozulmasına sebep olmak dışında doğaya ciddi fayda ve katkısı da vardır. Mesala, çevredeki atıkları çürütür. İnsana değerli besinler oluşturur. Sütün ekşitilmesi ve yoğurt olması, küflü peynir yapılması küfün sebep olduğu önemli faydalardandır. Küf bunu hif denilen organlarıyla gerçekleştirir.
Penisilinin 1928 yılında Alexander Fleming tarafından bulunmuş olup, küf mantarlarının penisilinin icadında kullanılması da milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır.
Özetle küf; Bulaşır , bulaşınca çoğalır. Temas ettiklerini ya çürüterek yok eder, ya da değerli kılar.
Malcolm X demişki; BÜTÜN UYUYANLARI UYANDIRMAYA BİR UYANIK YETER .
Bu sözün küfle bağlantısını aşağıda belirttim.
Dünyamız felaketler ile sarıldı. Bu durum normal mi gerçekten?
Normal olmasını kabullenemeyenlerdenim.
Bir çoğumuzda olup bitene kayıtsız kalamayıp üzülüyoruz. Duyarlı olanların sadece bir kısmı çığlıklar atıyor. Bu çığlıklar, sessiz çığlıklar olmaktan öteye geçmiyor. Geçemiyor .
Çünkü çığlıklar, izolasyonlu kapalı bir alan içinden çıkamadığından ne duyulabiliyor ne de çoğalabiliyor.
Masum insanın bir sisteme sıkıştırılmış ve kıstırılmış olması da sesin yükselmesi önündeki engel gibi.
Artık bireysel olarak elimizden bir şey gelmeyeceğine de inanmış ve buna ikna olmuş durumdayız.
Bize yapılan şey, sahip olduğumuz gücün hiç var olmadığına ikna edilmemizdir.
Buna itiraz etmediğimiz için bir uykudayız gibi. Küfün olumsuz etkisi işte. Her şeye kötü sirayet etmiş.
Ama küfün istenirse faydalı şekilde kullanıldığını da biliyoruz. O yüzden bende bu söze katılıyorum ; bütün uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter…
Kendinize iyi davranın.
Av.Özcan AKAR
YORUMLAR